Küçüklüğümden beri yaratıcılığımı besleyen, tetikleyen ve uçsuz bucaksız gelişim alanı sağlayan konulara ilgim hep vardı. Bunlardan biri giysi tasarlamaktı, bir diğeri de mutfaktı.

 

Mutfak tam da yaratıcılığımı konuşturabileceğim bir alan ve bu konuda merakı hiç bitmeyen biriyim. Bu nedenle Mutfak Sanatları Akademisini de az aşındırmadım. Ekmek, mutfak sanatları içinde apayrı bir alan ve bu alana ilgim diğer alanlardan fazlaydı. Sürekli okumalar ve pratikler benim ekşi maya ve gerçek ekmeğin ne olduğunu anlama konusunda bir fikrim olmasını sağladı. Ekmeği yaptığım birçok yemek tarifinden, tatlı tarifinden daha çok sevdim. Tam bir mucize. İlk ekşi mayamı kurduktan sonra yaptığım ilk ekmek benim için çok mutluluk vericiydi. Alanımı seçmiştim. Bu sebepla Mutfak Sanatları Akademisi'nde de Ekmekçilik ve Fırıncılık bölümünü tamamladım.

​

Lezzet tamam da niye bir ekmek için 3 günlük bir hazırlık sürecini göze almalıyız. Bunun bir nedeni olmalı. Sağolsun Vanessa Kimbell ‘ın "Sourdough School" kitabı tüm merakımı giderdi. Benim için bir dönüm noktasıydı. Vücüdümuza giren her yiyecek ve içeceğin maksimum özen ile seçilmesi gerektiğine her zaman inanmışımdır. Ne yersen o’sun. Ekmek de bu özeni fazlasıyla hakediyor. Ekşi Mayalı Ekmekler, İnsanların son zamanlarda gelişen gluten intöleransının bir şekilde cevabı olmuştur.

​

Misyonum; bu mucizeyi sizlerle paylaşmak, ekmeği insanoğlunun binlerce yıldır yaptığı doğallıkta yapabilmek için bilgimi dileyenlerle  paylaşmak. Kadıköy Bahariye’de oluşturduğumuz atölyede bu amaca yönelik olarak workshoplar ve üretimler gerçekleştiriyoruz. KadıköyMutfak olarak meraklıları bekliyoruz.